Böbrek Taşı Tedavisi

Böbrek Taşı Oluşumu

Böbrek taşı, idrar yolları ve böbrek kanallarında gelişen anormallikler sonucu oluşan sert kitleler için kullanılan bir tanımdır. Farklı etkenler böbrek taşı oluşumu için zemin hazırlayabilir. Böbrek taşının türüne göre oluşum nedeni belirlenebilir.

Yetersiz sıvı alımı, genetik faktörler, aşırı kilo, tek böbreğe sahip olmak, bazı ilaçlar, beslenme şekli gibi birçok etkenden bahsedebiliriz. İdrar yolu rahatsızlıkları da böbrek taşı oluşumuna sebep olabilir.

Böbrek Taşı Nasıl Teşhis Edilir?

Hasta hikâyesi doğrultusunda istenen ultrason ile kolayca böbrek taşı tanısı konulabilir. Buna ek olarak;

• Kan, idrar tahlili
• Bilgisayarlı tomografi
• İntravenöz Ürogram
• İntravenöz Piyelogram

gibi tetkikler yapılabilir. Böbrek ve idrar yollarındaki hasarı tespit etmek açısından ek tetkikler önemlidir. Ayrıca böbrek taşı oluşumuna sebep olan faktörlerin tespit edilmesi ve kontrol altına alınması, hastalığın tekrar etmesini önleye yardımcı olur.

Böbrek Taşı Belirtileri

Böbrek taşı belirtileri bazen hafif olsa da genellikle şiddetli olarak kendini gösterir. Hastaların büyük çoğunluğu geçmeyen şikâyetler üzerine hastaneye başvururlar. En sık görülen belirtileri şu şekildedir;

• Böbrek bölgesinde ve sırtta şiddetli ağrı
• Alt kasık bölgesi ve kasıklarda ağrıı
• İdrarda anormallikler (renk, koku gibi)
• İdrar miktarında azalma olmasına rağmen çok sık idrara çıkma
• Ateş, üşüme
• Mide bulantısı, kusma
• İdrarda yanma

Bu belirtilerden bir ya da birkaçı görülebilir. Özellikle şiddetli ağrı durumunda hemen bir üroloji doktoruna görünmek faydalı olacaktır. Eğer hastalık uzun süre tedavi edilmez ise idrar yollarındaki tıkanma sonucu böbrekler zarar görür. Böbrek yetmezliği gibi ciddi bir sorun ile karşı karşıya kalınabilir.

Böbrek Taşı Tedavisi

Hastanemizde Üroloji doktorlarımız erken teşhis ve tedavi yöntemleriyle hastaların kısa sürede sağlıklarına kavuşmasını sağlıyor. Böbrek taşı tedavisi, taşın büyüklüğüne, bulunduğu bölgeye ve türüne göre değişiklik gösterir.

Şok Dalga Tedavisi (ESWL)

1. Tanım ve Amaç: ESWL, böbrek taşlarını parçalamak için yüksek enerjili şok dalgaları kullanan non-invaziv (vücuda herhangi bir müdahalede bulunmayan) bir tedavidir. Amaç, taşları böylece vücuttan idrar yoluyla doğal olarak atılabilecek kadar küçük parçalara ayırmaktır.

2. İşlem Süreci:

   • Hastalar genellikle sırt üstü yatar ve etkilenen böbreğin üzerine bir su yastığı yerleştirilir.
   • Tedavi, taşın konumuna göre ayarlanan şok dalgaları göndererek gerçekleştirilir.
   • İşlem sırasında hasta genellikle hafif bir sedasyon altında olabilir.

3. Avantajları ve Dezavantajları:

   • Avantaj: İnvaziv olmayan bir yöntem olması, genel anestezi gerektirmemesi ve hastanede yatış gerektirmemesi.
   • Dezavantaj: Bazı taşların yapısal özelliklerine bağlı olarak tedavi etkisiz olabilir, ayrıca birden fazla seans gerekebilir.

Kapalı Yöntem Ameliyatı (Percutaneous Nephrolithotomy - PCNL)

1. Tanım ve Amaç: PCNL, büyük böbrek taşlarını çıkarmak için yapılan minimal invaziv bir ameliyattır. Genellikle ESWL'nin etkisiz olduğu veya uygun olmadığı durumlarda tercih edilir.

2. İşlem Süreci:

   • Hastaya genel anestezi uygulanır.
   • Cerrah, böbreğe küçük bir kesik atarak özel bir alet (nefroskop) sokar.
   • Nefroskop yardımıyla taşlar doğrudan görülerek parçalanabilir ve çıkarılabilir.

3. Avantajları ve Dezavantajları:

   • Avantaj: Büyük taşların etkili bir şekilde çıkarılmasını sağlar.
   • Dezavantaj: Genel anestezi gerektirir ve daha invaziv bir prosedürdür, dolayısıyla ESWL'ye göre daha fazla komplikasyon riski taşır.

Her iki yöntem de kendi avantaj ve dezavantajlarına sahiptir ve hastanın durumuna göre en uygun tedavi yöntemi doktor tarafından belirlenir.

Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Bu kitleler tedavi edilmez ise ciddi rahatsızlıklara sebep olabilir. Böbreklere kalıcı zarar verebileceği için tedavi ihmal edilmemelidir. Böbrekte idrarın süzülme işlevindeki bozukluklar sonucu bazı maddeler kist oluşturarak bu kanalları tıkar. Böbrek taşı oluşmasında tek bir neden söylenemez ancak vücuttaki bir anormallikten kaynaklandığını söyleyebiliriz.